HUNGER

                                                Yönetmen: Steve McQueen
 
                                                Senaryo: Steve McQueen, Enda Walsh
                                                 
                                                Yapım Yılı: 2008, İngiltere, İrlanda

                                                Tür:      Biyografi, Dram, Gerilim, Tarih, Politik
 
                                                Yapımcı:  Sydney Pollack, Andrew Litvin, Jan Younghusband, Edmund Coulthard, Iain Canning, Peter Carlton, Dona Gigliotti, Linda James, Laura Hasting-smith, Robin Gutch
                                         
 
                  
 
                  ‘Hunger’ Steven McQueen’in yönetmenliğini yaptığı ilk filmi. Gerçek olaylardan uyarlanmış bu filmde, 1981 yılında açlık grevi sonucunda yaşama veda eden IRA (Irlanda Cumhuriyet Ordusu) üyesi Bobby Sands’in hikayesine ve ona bu kararı aldıran olaylara tanık oluyoruz. Aslında sadece Boby Sand değil, onunla birlikte hapishanelerde aynı savaşı veren, aynı amaç uğruna direnen IRA destekçilerinin zorlu dönemini izliyoruz. Filmde tek tip kıyafet giymeyi reddeden mahkumların, bu istek karşısında hiçbir şekilde taviz vermeyen İngiliz hükümeti karşısında yaşadıkları direnişi, aynı zamanda gardiyanların altüst olmuş psikolojileriyle birlikte etkileyici bir dille anlatılıyor. ‘‘Battaniye’’ ve ‘‘Yıkanmama’’ protestoları olarak tarihe geçen bu eylemlerinden sonra İngiliz gardiyanlar yapılan işkenceleri arttırıyor. Bunun üzerine kendi vücudunu son savaş alanı olarak görüyor ve açlık grevi kararı alıyor Bobby Sands. Filmin ikinci yarısında bu etkileyici açlık grevi mücadelesine tanık oluyoruz.
 

                                

 
 
                     1:14:40 - 1:27:25 Sahneler Arasındaki Son Bölümlerin Analizi
 
                 

                   Detay çekim ile yatağı tepeden görüyoruz. Yatağın üzerinde Bobby’inin sırtındaki yaralardan bulaşmış kan izleri var. Doktorlar yatağı temizliyor. Kesme ile Bobby Sands’i görüyoruz. Sırtı dönük bir şekilde, sırtındaki yarasını görüyoruz. Detay çekim ile yatağı tepe açısıyla görüyoruz. Beyaz post koyuyorlar çarşafın altına. Çünkü Bobby Sands’in yaraları acıyor, vücudu zayıf düştü acı içinde. Detay çekim ile yandan alt açı ile tekrar Bobby’i zayıflıktan fırlamış kemiklerine dokunurken görüyoruz. Detay çekim ile yatağı görüyoruz, beyaz çarşaf örtülmüş. Genel çekim ile koridoru görüyoruz. Kamera yerde. Bobby odanın önündeki sandalyede eğik bir şekilde oturuyor. Koridorun sonundaki demir parmaklıkların ardında bir gardiyan hareket etmeden duruyor. Doktorlar odadaki işleri bitirip Bobby’nin yanına geliyorlar onu giydirip odaya taşıyorlar. Bobby’in üzerinde mavi ve beyaz çizgili pijama var. Kesme ile genel çekime geçiyor kamera, doktor Bobby’i yatağa yatırıyor, kamera devinim halinde. Kesme ile genel çekimde yatağa yatan Bobby’i yandan görüyoruz.. Kesme ile göğüs çekimde doktoru görüyoruz. Bobby’e bakıp odadan çıkıyor. Genel çekim ile  Bobby’i yandan görüyoruz. Kamera yatakla aynı hizada. Bobby ile aynı seviyedeyiz. Bobby, gözlerini tavana dikmiş bir şekilde bakıyor. Odaya beyaz renk hakim. Kesme ile detay çekimde tavandaki lambayı görüyoruz. Hafif loş bir ortam. Tavan mavi, lamba yanmıyor. Omuz çekimle Bobby’i görüyoruz. Gözleri tavana doğru bakıyor. Böylece lambaya baktığını anlıyoruz. Oda hafif loş, duvar mavi ve pencereden içeri giren güneş ışığı Bobby’in yüzüne düşüyor. Açık sarı renk hakim üzerinde. Sarı renk hastalığın, ayrılığın rengidir, aynı zamanda sembolizmde zihnin ve kutsal kimselerin, ilahların rengidir. Buradaki sarı hastalığın rengi. Çünkü Bobby açlık grevinden dolayı hasta olmuştur ve durumu gün geçtikçe kötüye gitmektedir. Odanın rengi mavidir. Mavi renk de sembolizmde hakikatin, ruhsal olanın, aura renklerinden ruhaniliğin ve idealistliğin rengidir. Aynı zamanda özgürlüğünde rengidir. Buradaki mavi renk idealistliği ve ruhsallığı temsil etmektedir. Çünkü Bobby, hiçbir şekilde açlık grevinden, düşüncelerinden vazgeçmemektedir ve giderek ölüme yaklaşmaktadır. Omuz çekimde yukarı bakan Bobby’i görürken kesme ile detay çekimde tekrar lambayı görürüz. Çekim kesintiye uğramaz, yavaşça tavanda hareket eder. Tavandaki çatlağı takip ederek, kamera yukarıdan aşağı doğru tilt yapar. Aşağı indikten sonra bir çocuğun başı kadraja girer. Çocuğun yüzünde de sarı renk hakimdir.Çocuk düşünceli, birazda üzgün bir ifadeyle bakmaktadır. Çocuk, sembolizmde saflığın, masumiyetin sembolüdür. Kesme ile Bobby’i omuz çekimden görürüz. O da çocuğa bakmaktadır. Nefes alıp verdikten sonra kesme ile detay çekimden lambayı görürüz. Lamba yanıp söner ve yanar. Ardından Bobby’i baş çekimde görürüz. Gözlerini kırpar açmaya çalışır ve açar. Uykudan uyanmış, trans halinden çıkmış gibidir. Lamba sembolizmde  hakikati, ruhsal aydınlanmayı, arınmayı, vicdanı, kötülüğün karşısında iyiliği, maneviyata yönelişi, bilgiyi simgeler. Burada lambanın ilk başta kapalı olması, Bobby’ninde o sıra zihninin dış dünyaya kapalı olduğunu, saflaştığını, mavi duvarlarda ruhsallığa yaklaştığını gösterir. Mavi duvarın içindeki çatlak sızarak geçmişine, çocukluğuna yani en masum haline geçiş yaptığını gösterir. Bir süre kendi çocukluğu ve şimdiki hali ile bakışması da kendisiyle yüzleşmesi, iki farklı açı ve zamandan geçmişteki ve şimdiki kendi durumuna bakmasıdır. Lambanın yanıp sönmesi ile Bobby’nin gözlerini kırparak açmaya çalışması, bilincinin gidip gelmesi ile bilincinin tekrar bu dünyaya açılmasıdır. Omuz çekim ile Bobby’nin bir arkadaşını konuşurken görürüz. Bobby, kadrajın solunda bulanık bir görünüştedir. Adamın üzerinde kahverengi tonlarında giysiler vardır. Adamın devamlı konuşmasına rağmen sesini duymayız. Çünkü o sıra Bobby’de adamı duymamaktadır. Bobby’nin kadrajda bulanık olması bunun bir göstergesidir. Kesme ile baş çekimde Bobby’i görürüz. Konuşan arkadaşına donuk bir şekilde bakmaktadır. Genel çekim ile oda kapısının gözetleme deliğinden bakarmış gibi yatakta yatan Bobby’i ve konuşmasına devam eden ama hiçbir şekilde sesini duyamadığımız arkadaşını görürüz. Kesme ile genel çekimde banyoyu görüyoruz. Mavi ve beyaz renk hakim. Sandalye, küvet ve klozetin bir bölümü siyah renkte. Siyah renk, ışığın karşıtı olan karanlığın rengidir. Kötülüğün, ıstırabın sembolüdür. Sandalyede oturan doktoru yandan görürüz, Bobby su dolu küvetin içinde uzanmaktadır. Küvetin ayak ucunda iki tane sivri musluğun arasında yatay kırmızı bir nesne vardır. Kırmızı, hırsların ve öfkenin rengini temsil eder. İki, iyi ve kötü, ışık ve karanlık, saflık kirlilik gibi bir çok zıt anlamları temsil eder. Buradan yola çıkarak iki fallik obje arasında kırmızı nesne ve banyodaki eşyaların bir bölümünün içinde siyah renk olası birazdan orada gergin anların yaşanacağının habercisidir. Kamera sabittir, bir süre sonra kapı açılma sesi duyulur ve içeri başka bir doktor girer. Sandalyede oturan doktorla birbirlerine bakarlar ama ayaktaki doktorun o sıra sadece vücudunu görürüz. Baskıcı bir kişiliğe sahip izlenimi vermektedir yürüyüşü. Oturan doktor üzerinde de bir tedirginlik hissi uyandıran biridir. Kesme ile oturan doktoru omuz çekimde görürüz ve kamera onunla birlikte hareket ederek ayağa kalkışını gösterir. Bu sırada ayakta duran doktoru omuz çekimle görürüz. Gözlerini Bobby’e dikmiş bir şekilde durmaktadır. İki doktor birbirleriyle bakışırlar ve kesme ile genel çekimde ayaktaki doktorun oturuşuyla diğer doktorun banyodan çıkışını görürüz. Omuz çekim ile yeni gelen doktoru görürüz sandalyeye yerleşir. Ama sandalyeyi ters çevirerek oturur. Gözlerini Bobby’e dikmiştir. Bobby’den hoşlanmadığı anlaşılır yüzündeki ifadeden. Kesme ile genel çekim ile Bobby’i ve küvetteki vücudunun bir bölümünü yandan görürüz. Başını kapı kapanma sesinden sonra yavaşça çevirerek doktora bakar. Doktor sol eli ile sandalyeyi yumruk sıkmış gibi tutar. Parmaklarının üzerinde ‘’UDA’’ harfleri vardır. ‘’UDA’’ İrlanda Cumhuriyetçileri (IRA) karşıtı İngiliz savunucusu bir gruptur. Böylece  doktorun Bobby’e karşı olan bakışlarının ondan nefret ettiği ve onun düştüğü bu zor durumdan zevk aldığını görüyoruz. Genel çekim ile Bobbyi küvette üst açıdan görüyoruz. Doktorun üzerinde baskı kurma hali. Genel çekimle diğer doktoru demir kapıdan girerken görüyoruz. Görevli üzerini arıyor. Bu sırada çekim kesintiye uğramıyor. Genel çekim ile küvette ayağa kalkmaya çalışsan Bobby’i üst açıdan ve kadrajın solunda duran doktoru görüyoruz. Ayrıca 2 tane pencere gözüküyor duvarda. İki sayısı bahsettiğim gibi iyi ile kötü gibi zıt anlamları temsil ediyor. Burada da doktor ve Bobby’nin durumuna gönderme yapıyor iki pencere. Bobby’e üst açı ile doktorun arkasından bakıyoruz. Bobby’nin zor durumda olduğunu görüyoruz. Tek başına ayağa kalkmak için uğraşıyor. Doktor hiçbir şekilde yardım etmiyor. Bobby tek başına ayağa kalkarak doktora meydan okumak, güçlü olduğunu göstermek ister gibi. Ayağa kalkar dik durur ve doktora bakar. Ancak kısa bir süre ayakta kalabilir. Bayılarak yere düşer. Genel çekim ile yerde baygın bir halde yatan Bobby’i ve doktorun ayaklarını görürüz. Kesme ile genel çekimde koridoru görürüz. Demir parmaklı kapıların bölümlere ayırdığı koridorda iki nöbetçi görürüz. Sağ taraftan kucağında Bobby’i taşıyan doktor yürüyerek çıkar. Bobby’nin üzerinde beyaz havlu vardır. Bu bölümde Bobby’nin durumu Jacque – Louis David’in Marat’ın Ölümü adlı tablosunu hatırlatır. Marat, Fransız devriminin öncülerinden olması ve cinayetle öldürülmesi ile Bobby’inin içinde bulunduğu durum benzeşmektedir. Marat’da beyaz kumaşlar içinde yarı çıplak halde bir kolu düşmüş bir şekilde durmaktadır. Doktor Bobby’i koridorda taşır ve kesme ile detay çekimde pencere görülür. Pencerede güneş ışığı yoğundur. Genel çekim ile Bobby’i yatağında uyurken görürüz. Üzerine yoğun bir şekilde güneş ışığı düşmektedir. Gözlerini açar ve yana bakar o sırada kesme ile cam kenarında bel çekimde Bobby’nin çocukluğunu görürüz. Ellerini birbirine kavuşturmuş biraz gergin, biraz endişeli bir bekleyiştedir ve yataktaki Bobby’e bakar. Çocuğunda üzerine güneş ışığı vurmaktadır. Çocuk biraz baktıktan sonra yürüyerek yataktaki Bobby’nin yanına gelir. Kesme ile genel çekimde yataktaki Bobby’i görürüz. Kamera yavaşça Bobby’e doğru zoom yapar. Çocuğun çocuğun gözlerinden Bobby’e yaklaşırız. Kesme ile genel çekimde alt açıyla karşıdan yataktaki Bobby’i ve çocuk Bobby’i görürüz. Çocuk, Bobby’nin yanına gider ve elini elinin üstüne koyup Bobbye bakar. Bobby kendi kendine güç vermekte, kendini teselli etmektedir. Kesme ile göğüs çekimden yatan Bobby’i çocuğa bakarken görürüz. Kesme ile hafif alt açıdan Bobby’e bakan çocuğu görürüz. Çocuk güçlü durumdadır, yataktaki Bobby ise gücünü kaybetmektedir. Odadaki sarı renk sıcaklaşmaya başlamıştır. Sarının anlamlarından yola çıkarsak, Bobby ruhsallığa, ölüme daha da yaklaşmıştır. Genel çekim ile muayenehane kapısından içerde doktor koltuğunda tansiyonu ölçülen Bobby’i görürüz. Genel çekim ile yandan yatakta yatan Bobby’i görürüz. Kamera yatağın tam karşısındadır. Kesme olmadan devam eder çekim. Kadraja elinde beyaz demir kafes olan doktoru görürüz. Kafesi Bobby’in vücudunun üzerine gelecek şekilde yerleştirir ve çarşafı kafesin üzerinden örter. Odada duvarlarda dahil her yerde beyaz renk hakimdir. Beyaz renk saflığın, tanrısal ışığın sembolüdür. Bobby’nin odasında beyaz rengin hakimiyeti onun masum olması ve ölümden sonra ruhunun iyi olacağını gösterir. Bobby ölüme yaklaştıkça saflaşmaktadır. Genel çekim ile demir parmaklı kapı ardından hapishanenin giriş bölümünü görürüz. Yeşil pano üzerinde kırmızı resim bulunan kağıt vardır. Diğer bir panoda da demir kapı ardında sırtı dönük mahkum resmi vardır. Bobby’nin anne ve babası içeri girer. Görevli onların isimlerini alırken kesme ile göğüs çekimde anne ve babasını yandan görürüz. Annesi endişesini ve üzüntüsünü yüzünde belli eder. Üzerinde gri bir palto vardır. Babası daha soğuktur ve siyah palto giyer.  Üzüntüsünü belli etmez ama başı öne eğik düşüncelidir. Kamera her şeyi parmaklıklar ardından gösterir bize. İzleyiciyi de mahkum konumuna sokmaktadır. Parmaklıkların ilerisine geçemeyiz. Genel çekim ile misafir odasının içini kapının dışından görürüz. Anne ve babası odaya girer. Babası karısının elini tutar. Kadının yüzü adama dönüktür ama adam karısının yüzüne bakmaz, başı ters yöne dönüktür. Annesi eşyasını bırakıp hemen Bobby’nin yanına gitmek için odadan ayrılır. Babası ise bavulunu açıp eşyalarını düzenler. Annesi Bobby için duyduğu üzüntü ve endişeyi içinde saklayamaz belli eder ama babası biraz mesafelidir. Beklide Bobby’e içinde bulunduğu durumdan dolayı kızgındır. Genel çekim ile uyuyan Bobby’i ve yanında bekleyen annesini kadrajın solunda arkadan bulanık görürüz. Detay çekim ile Bobbynin yüzünü ve annesinin yerinden kalkıp Bobby’i alnından öperken görürüz. Bulanık görünen annesi yerine oturduktan sonra netleşir, bu sefer Bobby bulanıklaşır. Annesi endişelidir ve  Bobby için haçı ile dua eder. Dua ettikten sonra başını kaldırıp Bobby’e bakar, Bobby hala bulanıktır çünkü bilinci kapalıdır. Detay çekim ile Bobby’nin tek gözünü ve burun deliğini görürüz. Gözünü açmaya çalışır ve başını annesine doğru çevirir. Kesme ile detay çekimde tavandaki lambayı görürüz. Bobby o lambaya bakar. Beyaz ışıklı lamba Bobby’nin ruhsallığının arttığını gösterir. Kamera yavaşça aşağı doğru iner ve annesi kadraja girer. Görüntü bulanıktır ve titrer. Netlikle bulanıklık, yakınla uzak arası gidip gelir görüntü. Bobby’nin nefesinin sesini duyarız ve kesme ile detay çekimde Bobby’nin tek gözünü görürüz. Göz, görme ve algılama organıdır. Bobby gözünü annesine doğru çevirmiştir ama o sırada farklı boyutlara da geçiş yapmak üzeredir. Detay çekimle göz yavaşça kaybolurken arkasından yavaşça başka bir görüntü belirmeye başlar. Genel çekim ile kırlarda koşan çocuklar vardır. Toplu çekim ile kırlarda koşan çocukları görürüz ve şarkı söylerler. Fonda gayda çalmaktadır, sınırlı tonda çalar müzik, neredeyse hep aynıdır, aynı zamanda da bir siren sesine benzemektedir. Yaklaşan ölümün habercisi gibi. Çocukların söylediği şarkıda ‘’İnsanlar hep soruyorlar… Biz kimiz… Nereden geldik… Onlara söylüyoruz… Biz Belfast’tanız… Güçlü, güçlü Belfast… Eğer bizi duymazlarsa… Yüksek sesle bağırırız…’’ burada mekana sarı renk hakimdir. Buradaki sarı rengin tanrısal anlamı vardır, Bobby’nin ölüm vakti gelmiştir. Aynı zamanda da çocukluğunda yaşadığı şeyleri tekrar yaşamaktadır da. Kır görüntüsü yavaşça kaybolurken arkasından Bobby’nin küçüklüğü belirir. Baş çekim ile trende yolculuk yapan Bobby’nin çocukluğunu görürüz. Üzerinde mavi giysiler vardır. Özgürlüğü temsil eder burada mavi renk. Camdan düşünceli bir şekilde dışarı bakarken bir ses ‘’Bobby’ diye seslenir. Dönüp bakar ve tekrar camdan bakmaya devam eder. Üzgün, düşünceli, biraz da endişelidir. Şarkı biter ve gaydanın kalın tonla çalınan tek sesi duyulur. Aynı zamanda bir siren sesine benzer. Bobby trendeki yolculuğuna devam eder. Trenle ölüm yolculuğuna çıkmıştır. Ruhu artık bedeninden kopmaktadır. Güneş ışığı trenin içinde de yoğunlaşmıştır. Genel çekim ile Bobby’i nehir kıyısında ormanın içinde koşarken görürüz. Kamera uzaktan takip etmektedir. Detay çekim ile Bobby’nin dizden aşağısını yerden görürüz. Kamera yere yakındır. Bobby ormanın içine doğru koşmaktadır. Orman şeytani olarak kabul edilir bazı yerlerde ama buradaki orman şeytani değil, huzura kavuşmak için aşması gereken yolu temsil eder. Kamera da Bobby ile birlikte hareket eder. Ayaklarına zoom yapar. Göğüs çekim ile Bobby’i görürüz. Koşmaya devam ediyordur, nefes nefesedir. Kamera da onunla birlikte hareket eder. Genel çekim ile bacaklarını görürüz. Ormanda koşmaya devam etmektedir. Detay çekim ile ağaç dallarındaki kuzgunları görürüz. Akşam olmaktadır. Kuş, göklerin, ruhsal yükselmenin, dünyasallıktan uzaklaşmanın, ruhların sembolüdür. Aynı zamanda karga ve kuzgun ölümün habercisidir, ölen kişinin ruhunu ölüler dünyasına taşır. Bu ormandaki kargalarda Bobby’nin ruhunu ölüler diyarına götürecektir. Bel çekim ile Bobby’i görürüz. Nefes nefese koşmaya devam eder. Kurtuluşuna, özgürlüğe doğru bir koşu gibidir. Genel çekim ile boydan Bobby’i arkasından koşarken görürüz. Önündeki bölümde daha aydınlık bir alan vardır. Omuz çekim ile Bobby’i alt açıdan görürüz. Gökyüzü ağaçlarla çevrilidir. Kamera Bobby ile birlikte hareket eder. Bobby yavaşlarken kamerada yavaşlar. Bir süre koştuktan sonra yavaşlayıp durmuştur. Nefes alıp vermektedir. Fonda devamlı aynı ses çalmaktadır. Bu ses gerilimi arttırmaktadır aynı zamanda da duran kalbin makinedeki sesi gibidir de. Kesme ile baş çekiminde hasta yatağındaki Bobby’i görürüz. Gözleri açıktır ve bakışları farklıdır. Ulaşmak istediği bir şey varmış gibi bakar. Nefes alıp verir. Kesme ile göğüs çekimde arkadan çocuğu görürüz. Sırtı kameraya dönüktür. Kadrajın sağındadır. Ormanın içinde etrafa bakmaktadır. Sonra arkasına döner ve bakar, nefes nefese ve telaşlıdır. Omuz çekim ile yandan görürüz. Bobby arkasına bakmaktadır. Kesme ile ölmek üzere olan Bobby’i detay çekimle görürüz. Son nefesini vermek üzeredir. Annesi baş ucundadır. Bobby netleşmiştir artık ama annesi hala bulanıktır. Artık Bobby için dünya bulanıklaşmıştır, dünya ile bağları kopmak üzeredir. Annesi Bobby’nin başına elini koyar, ona güç verir, yanında olduğunu hissetmesini sağlar. Son bir vedadır aynı zamanda. Bobby’nin gözleri dolar ve gözünden yaş akar. Üzgündür böyle sonuçlandığı için. Kesme ile omuz çekimde çocuğu görürüz. Arkasına üzgün bir şekilde, telaşlı gibi bakar ve arkasına döner, ormanda koşmaya devam eder. Bu, Bobby’nin ruhunun geride bıraktıklarına son bakışıdır. Kesme ile baş çekimde hastanedeki Bobby’e döneriz. Nefesini verir ve ölür. Gözleri açık gider, çünkü geride bıraktıkları vardır. Ayrıntı çekim ile akşam dallardaki kuşları ve ayrıntı çekim ile ağaçtan gökyüzüne uçan kuşları görürüz. Ayrıntı çekim ile kamera gökyüzünde soldan sağa doğru pan yapar ve uçan kuşları ve ağaç dallarını görürüz. Sonrada sağdan sola kamera pan yaparken uçan kuşları takip eder. Ağaç, göğe doğru yükselmesi ile her anlamda yükselmenin sembolüdür. Bir çok kültürde bedenlerini terk etmiş ruhların ağacın dallarına tünerler. Bu ağaca yaşam ağacı denir. Aynı zamanda ağaç boyutlar arasında iletişimi de temsil eder. Buradaki ağaç dalları ve kuşlarda ruhları ve öte aleme geçişi temsil eder. Kesme ile omuz çekimde Bobby’nin ölü halini görürüz. Doktor üstünü beyaz örtüyle örter. Genel çekim ile demir parmaklı kapı açılır ve Bobby’nin cenazesini görevliler sedyede götürürler. Çekim kesilmeden devam eder. Kamera onlarla birlikte hareket eder. Bütün kapılar açılır. Dış kapıdan çıkarlar. Cenaze arabasına bindirirler. Dışarıdan kapı açılınca içeriye sarı ışık gelir. Kapı tekrar kapanır.


HUNGER Official Trailer 2008




 

 

 
 
 
 
 

 
 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

JAPON SİNEMASININ KISA TARİHİ

RASHOMON FİLMİ ÇEKİM ANALİZİ

"Crimson Peak / Kızıl Tepe" ye Farklı Bir Bakış